Araştırmalara göre, çocuğun görmesinin gelişmesi doğum sonrası devam etmektedir. Kullanılabilir düzeye gelebilmesi için sürekli ve kaliteli uyarılmasına ihtiyaç vardır. ‘Görme’ için algılama yetenekleri de gelişmeli ve görüntülerin beyinde anlamlandırılması yapılmalıdır. Bu sebeple çocuğun ne kadar ve nasıl gördüğünü anlamak için uzun zaman geçmesi gerekebilir.

 Görme sorunu olan çocuklarda şu belirtiler olabilir;

 - Gözbebeklerinin siyah değil beyaz olması,

 - Gözün alışılmışın dışında küçük, çok büyük veya gelişmemiş olması,

 - Çocuğun yüzünü ışık kaynağına dönmemesi,

 - 6-8 haftalık olmasına rağmen anne-babasının yüzüne bakmıyor ve gülümsemiyor olması,

 - Gözlerinde kayma veya devamlı hareket olması,

 - Devamlı gözlerini ovalama,

 - Devamlı sallanma hareketi.

 Tam körlük çok enderdir. Çoğu çocuk biraz görür. Ancak her görüntünün önemi vardır ve kullanılabilir. Yalnızca ışık görebilen bir çocuk pencerenin yerini bulunca odanın düzenini kurabilir.

 Görmenin özellikleri ölçülebilir;

 - Yakın ve uzak görme ince detayları seçme yöntemiyle ölçülebilir, buna ‘Görme keskinliği’ denilir.

 - Renk ayırımı, görme alanı genişliği, ışığın etkisi, karanlığa uyum sağlama, hareket algılama tespit edilebilir.

 - Gözlük ihtiyacı varsa doğru gözlük camlarının ölçülüp gözlük kullandırılarak görüntülerin çocuğun gözüne net ve keskin ulaşmasının sağlanmalıdır. Bu beyin gelişimi açısından da çok önemlidir.

- Düşük görmesi olan çocukların görmeleri ölçülüp gözlük ile görmenin artması da ortaya konmalıdır. Bütün çocukların gözlük takması gerekmez. Ancak gözde bulanık görüntü ‘ambliyopi’ denilen ‘tembel göz’ durumunu oluşturur, görme azalır. Çocukların görmeleri ölçülürken onlara eşleştirecekleri resimler, yön gösterecekleri şekiller, okuma biliyorlarsa harfler gösterilir. Cevap veremeyen çocuklarda beyin-göz arasındaki akımları ile ölçme cihazları kullanılabilir.

- Diğer bir ölçme ‘tercihli bakış’, boş sayfa yerine çizgili resme bakmayı gören çocuğun tercih etmesidir. Göremeyen çocuk boş sayfaya bakmaya devam eder. Görme keskinliği kesir olarak belirtilir. Üst sayı, şeklin gözden tutulduğu uzaklık mesafesini gösterir (genellikle 6 met-re), alt sayı ise normal gözün (standart) bu şekli görebildiği mesafedir. 6/6 standart, normal görmedir. Harf tablosu ile görme ölçülürken en üstteki büyük harf normal göz ile altmış metreden görülebilir. Kişi yalnızca bu en büyük harfi görebiliyorsa görmesi 6/60’dır. Görme keskinliğinin bu şekilde ölçülmesi ‘görme fonksiyonlarını’ tam açıklayamaz: hareket, renk, açıklık/koyuluk, görme alanı, vs. Az bir görmeyi iyi kullanabilen çocuklar çok rahat hareket edip çevrelerini öğrenebilirler. Çocuğu gözleyerek onun görebildiklerini öğrenmek bize çok bilgi verir. Çocuğun konuşmasında gecikme varsa çocukla haberleşme daha çok gecikir ve zorlaşır.

Çocuğunuzu kimse sizin kadar iyi anlayamaz. Bu sebeple gözlemlerinizi uzmanlara anlatınız.

Kaynak: AİLE EĞİTİM REHBERİ GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLAR *T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü