BM Çocuk Haklarına dair Sözleşme (ÇHS), engeli olan çocukların haklarına özellikle vurgu yapar. ÇHS kapsamındaki tüm hakların, engeli olan çocuklar için de yaşama geçmesi, temel ilkelerin gözetilmesi gerekir. Sözleşmenin ayrımcılığı yasaklayan 2. maddesi, engelliliğe bağlı ayrımcılık yasağını da net biçimde ifade eder. Sözleşmenin 28. maddesine göre herkes eğitim hakkına sahiptir, ilköğretim zorunludur ve parasızdır. Taraf devletlerin engelli çocuklara ilişkin yükümlülüklerini düzenleyen 23. maddeye göre, taraf devletler zihinsel ya da bedensel engeli olan çocukların saygınlıklarını güvence altına alacak ve onların toplumsal yaşama etkin biçimde katılmalarını kolaylaştıracak koşulların sağlanmasından sorumludur. BM Çocuk Hakları Komitesi’nin (ÇHK) yayımlamış olduğu Genel Yorum 9, engeli olan çocuklara odaklanır ve taraf devletlere engelli çocukların haklarını nasıl güvence altına alacakları hakkında yol gösterir. ÇHK, bu yorumda engeli olan çocukların kişiliğinin, yeteneklerinin, zihinsel ve fiziksel kapasitelerinin en üst düzeye ulaşması için eğitim olanaklarına erişimlerinin sağlanmasına vurgu yapar. Genel Yorum 9, ayrıca, engelli çocukların eğitiminden olumlu sonuçlar alınabilmesi için öğretmenlerin farklı beceri ve yeteneklere sahip çocuklarla ilgilenebilecek bir eğitimden geçmesine de vurgu yapar. ÇHK, Genel Yorum 9 ile devletleri, engeli olan çocukların genel eğitim veren okullardaki eğitimden yararlanabilmeleri için fiziksel çevrenin erişilebilir hale getirilmesi, öğretmenlerin konuya ilişkin eğitilmeleri ve öğretim programlarının ve müfredatın engeli olan çocukların gereksinimlerini gözetecek şekilde geliştirilmesi gibi önlemler almakla yükümlü kılar. ÇHK, engeli olan çocukların ayrıştırılmış ortamlarda eğitim almalarının tek koşulunun çocuğun yüksek yararının gözetilmesi olduğunu savunur. ÇHK’ya göre, genel eğitim veren okullarda engeli olan çocuklar için en yüksek yararın sağlanamayacağı durumlarda, ayrıştırılmış ortamlarda eğitim yapılabilir; ancak özel eğitim veren okullar engeli olan çocukların bireysel gereksinimlerini karşılayacak donanıma sahip olmalıdır.

Avrupa Sosyal Şartı (ASŞ) ve Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nda (GGASŞ) yasaklanan ayrımcılık türleri arasında engellilik açıkça sayılmamış olsa da, Avrupa Sosyal Haklar Komitesi (ASHK), engelliliğin ayrımcılık yasağı kapsamında olduğunu açıklamıştır. ASHK, engellilerin genel nitelikteki okullarda eşit eğitim alma hakkı olduğuna ve taraf devletlerin bu konuda önlemler alması gerektiğine vurgu yapar. Türkiye ASŞ’yi 1989 yılında, GGASŞ’yi de 2007 yılında onaylamıştır.

ASHK da, engelli çocukların genel eğitim veren okullarda akranlarıyla birlikte eğitim almalarını savunur. Devletlerin özel eğitim modelinden kapsayıcı eğitim modeline geçip geçmediklerini de izleyen ASHK, taraf devletlerden şu konularda bilgi talebinde bulunur: 

• “Normal müfredatın çocukların engelleri gözetilerek düzenlenip düzenlenmediği ve düzenlendiyse, bunun nasıl yapıldığı, 

• Engeli olan öğrenciler için bireysel eğitim planları hazırlanıp hazırlanmadığı ve yapıldıysa, bunun nasıl yapıldığı,

 • Destek elemanlar ve diğer teknik destekler dahil olmak üzere, mali ve insan kaynaklarının, çocuğun eğitimini sağlamak amacıyla doğrudan çocuğa tahsis edilip edilmediği, 

• Eğitim sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin bir uyarlama yapılıp yapılmadığı ve yapıldıysa, bunun nasıl yapıldığı, 

• Eğitim sonunda alınan diploma ve derecelerin diğer çocuklarınkilerle aynı olup olmadığı ve resmi olarak tanınıp tanınmadığı.”

Özetle, Türkiye’nin de taraf olduğu pek çok uluslararası sözleşme ile engeli olan bireylere yönelik ayrımcılık yasaklanmış ve engeli olan çocukların eğitim hakkı güvence altına alınmıştır. Engeli olan çocukların eğitim hakkından yararlanmasında bütünleştirilmiş ortamlarda eğitim almaları ilke olarak benimsenmiş, ayrıştırılmış ortamlarda eğitim yapılmasına ise ancak çocuğun yararı gözetilerek başvurulabileceği belirtilmiştir. Uluslararası mevzuat, hem bütünleştirilmiş hem de ayrıştırılmış ortamlarda verilen eğitimin engeli olan çocukların gereksinimlerini karşılayacak kapsayıcı bir anlayışla düzenlenmesi için devletleri yükümlü kılmaktadır.

Kaynak: ENGELİ OLAN ÇOCUKLARIN TÜRKİYE’DE EĞİTİME ERİŞİMİ: DURUM ANALİZİ VE ÖNERİLER Z. HANDE SART, SEVDE BARIŞ, YAPRAK SARIIŞIK, YELİZ DÜŞKÜN